Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu akit, mevcut olmayan şeyin satışı ve sanatkârın zimmetinde bunun bir borç olması bakımından selem sözleşmesine benzer. Ancak şu üç durumda ondan ayrılır. İstisnā akdinde satış bedelinin peşin verilmesi ve malın teslim tarihinin belirlenmesi gerekmediği gibi bunun çarşı ve pazarda bulunan şeylerden olması da şart değildir. Sanatkârla bir iş üzerinde anlaşma yapıldığı için bu yönüyle "iş sözleşmesi"ne benzerse de, yapılacak şeyde malzemenin sanatkâra ait olması bakımından da ondan ayrılır. Bunun bir sonucu olarak sanatkâr, belirlenen niteliklere uygun olmak şartıyla başkasının ürettiği veya kendisinin siparişten önce yaptığı bir şeyi verse bu da caiz olur.
Sayfa 324 - SANATKARA MAL SİPARİŞİ (İSTİSNA AKDİ)Kitabı okuyor
Arapça istisnā kelimesi; bir kimseden bir şeyi yapmasını istemek demektir. Bir fıkıh terimi olarak istisna akdi; sanatkârla zimmet borcu olarak belirli bir işi yapması üzerinde anlaşmaktır. Burada iş ve üretilen mal sanatkârdan olur. Eğer malzeme, siparişi verene ait olursa akit "iş sözleşmesi"ne dönüşür.
Sayfa 324 - SANATKARA MAL SİPARİŞİ (İSTİSNA AKDİ)Kitabı okuyor
Reklam
Karaborsacılık yapan, kendi menfaati için başkalarını zarara ve sıkıntıya sokan, içinde yaşadığı topluma zulüm ve haksızlık eden kimsedir. Dürüstlükle ve ahlaki değerlerle bağdaşmayan, din kardeşliği anlayışına ters düşen karaborsacılık ve vurgunculuk, Müslümana asla yakışmayan çirkin bir iş, kötü bir davranıştır. Kendi menfaati için başkalarının zarara uğramasını beklemek, biraz daha fazla kazanmak için toplumun sıkıntıya düşmesini arzu etmek ne fena huydur. Peygamber Efendimiz, bunların iç yüzünü şöyle açıklıyor: "Karaborsacı ne kötü insandır! Ucuzluk olunca üzülür, pahalılık olunca sevinir. "48 Bir hadis-i şeriflerinde de, "Malı piyasaya süren kazanır, saklayıp biriktiren lanetlenir." buyurmuştur."49 48 Mecmau'z-zevâid, IV, 101. Hadisi, Taberânî rivayet etmiştir. 49 Ibn Mace, "Ticaret", 6.
Sayfa 404Kitabı okudu
Peygamberimiz, Rabbinden naklediyor:
"Biri diğerine huyânet etmedikçe iki ortağın üçüncüsüyüm; biri arka- daşına hıyânet edince ben aralarından çıkarım." (Ebû Dâvûd, Büyû, 26.)
136 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Kitabın başlığında "Gençler için" yazsa dahi her yaştaki Müslümanın okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bir Müslüman olarak internet ortamında nelere dikkat etmemiz gerektiğini, hangi şartlarda ne yapmamız gerektiğini söyleyen/anlatan bir kitap. Aklımıza gelen veya gelmeyen, gözümüze basit gelen ama aslında bazılarının yapılmasında sakınca bulunan durumlara değiniyor. Örneğin; bir internet dosyasını indirmek ya da karşı cinsten birini arkadaş olarak eklemek her ne kadar kulağa küçük ve basit gelse de işin boyutu aslında göründüğü gibi değil. Kitabın içeriğinden bazı sorular bırakmak istiyorum aşağıya; • E-ticaret? • İnternet Üzerinden Kur'an Okumak? • İnternet Üzerinden Hayır Yapmak? • İnternette Ücretli Sunulan Programları Ücretsiz Elde Etmek? • Sosyal Medyada Tebliğ ve Davet? Bunlar sadece birkaçı. Ele aldığı her konuyu hadis ve ayetler ile desteklemiş hocamız. Allah ondan razı olsun, bize düşen alıp okumak ve ilim sahibi olmak. "Müslüman, Müslümanın elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir." Bir Müslüman olarak Allah'ın koyduğu kural ve yasaklarla evde, okulda, iş yerinde hayatımızı idame ettirmeye çalışıyorsak aynı kural ve yasaklar sosyal medya için de geçerli. Rabbim hepimize şuurlu Müslüman olabilmeyi nasip eylesin. Vesselam.
Gençler İçin Sosyal Medya İlmihali
Gençler İçin Sosyal Medya İlmihaliAbdülaziz Kıranşal · MGV Yayınları · 2021911 okunma
Genellikle ödünç alanın, aldığından daha azını ödemesi de caiz görülmemiştir. Ancak Ibn Abbas ve Züfer, bir kimsenin, diğerinin zimmetindeki vadeli alacağını, vadesi dolmadan bir miktar iskonto ile tahsil etmesini caiz görmüşlerdir.
Sayfa 202 - KARZ AKDININ BAZI HÜKÜMLERI.Kitabı okuyor
Reklam
KARZ AKDINDE MÜDDET BAGLAYICI MIDIR?
Karz akdi uygulamada müddetli olarak yapılır; ödünç alan, ödeyeceği zamanı bildirir, ödünç veren de bunu kabul eder. Ancak bu müddet şartı bağlayıcı mıdır? Bu konuda müctehidlerin farklı görüşleri vardır. Çoğunluk müddet şartının bağlayıcı olmadığını, ödünç verenin, dilediği zaman verdiğinin emsalini geri isteyebileceğini ileri sürmüşlerdir. İslam hukukuna göre ödünç veren bunun karşılığında bir menfaat temin edemeyeceği için, kendisi muhtaç olunca alacağını talep etmesi onun hakkı olmaktadır. Imam Mâlik'e göre müddet bağlayıcıdır, ödünç alan bir müddet ileri sürmüş ise o zaman gelmeden, ödünç veren alacağını talep edemez "Müddetli borç ilişkisi kurduğunuz zaman..." diye başla- yan âyet (2/282) ile "Müslümanlar şartlarına bağlıdır" mealindeki hadis bu ictihadın dayanağıdır.
Sayfa 201 - KARZ AKDININ BAZI HÜKÜMLERI.Kitabı okuyor
KARZ AKDI KURULUŞU.
Karz akdi icap ve kabul denilen karşılıklı irade beyanı ile kurulur. Ebû Yusuf'un bir ictihadına göre kuruluş için ödünç verenin irade beyanı (icabı) yeterlidir, ödünç alanın kabulü şart değildir. Müctehidlerin çoğunluğu, karz akdinin sonu itibarıyla ivazlı olduğu (karşılığının sonunda öde- neceği) için kabulü de kuruluş için şart görmüşlerdir. Maliki müctehidlere göre karz akdi ile mülkiyetin intikali ödünç alınan malın teslim alınmasına (kabza) bağlı değildir, akit mülkiyeti intikal ettirir.
Sayfa 201 - KARZ AKDI BAZI HÜKÜMLERI.Kitabı okuyor
Hâkimlerin tayin ve tasdik etmediği hakemleri tayin edenler hükümden önce azledebilecekleri gibi, belli bir müddet konmuş olması halinde müddetin dolması ile de hakemlik selahiyeti sona erer (md. 1846-1848). Hükümden sonra hakemlerin kararı bağlayıcıdır. Bu karar hâkime götürülürse, usûlüne uygun olmak şartıyla o da tasdik eder (md. 1847, 1849).
Sayfa 200 - TAHKIMKitabı okuyor
Taraflar birden fazla hakem tayin edebilirler. Hakemler birden fazla olunca kararı ancak ittifakla alabilirler (md. 1843. 1844).
Sayfa 200 - TAHKİM.Kitabı okuyor
60 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.